Merhaba; 30. Hafta bülteni ile
birlikteyiz. Geçen hafta bakış açılarını değiştirmenin hayatınızda olumlu
anlamda bir fark yaratabileceğinden bahsetmiştim. Bu hafta herkesin bu amaçla
kullanabileceği bir tekniği sizlerle paylaştım. Umarım keyifle okur ve arzu
ederseniz uygularsınız.
Pek çoğunuzun bildiği gibi ben Erickson
Koçluk Okulu mezunuyum. Almış olduğum eğitim NLP temelli bir eğitim. NLP bir
sihir yada mucize değil, onu doğru kullanırsanız pek çok konuda kısa sürede
sonuçlar almanızı sağlayacak bir modelleme veya yaklaşımlar bütünü.
Bu konuda en başarılı sonuçlara imza
atan kişilerden biriside Anthony Robbins. Onun da sıkça başvurduğu yeniden
çerçeveleme metodunu sizlerle paylaşacağım. Önceki bülteni de okumanız bir
bütünlük sağlamak açısından faydalı olabilecektir.
Yeniden çerçevelemek, yaşanmış bir
olayın anlamını ve/veya bizim için önemini olayı daha farklı bir çerçeveye
alarak değiştirmektir.
En çok bilinen veya kullanılan şekli;
problemleri/sorunları bir fırsat olarak görmeye çalışmamızdır.
20 yaşında üniversite eğitimi almak için
Viyana’ya gittim. Harika 2 yıl geçirdim, diğer yandan ders notlarım genelde
vasattı. Okulu bitirmek tahmin ettiğimden uzun sürecekti. 2 yılın bitiminde
Türkiye’de yeni kurulmuş olan Marmara Üniversitesi Almanca İşletme Bölümü’ne
yatay geçişle kaydımı aldırdım ve bu okuldan mezun oldum. Pek çok arkadaşım
benimle aynı yolu izledi, çok sayıda başka arkadaşım ise eğitimlerini Viyana’da
tamamladı.
Ne yalan söyleyeyim yurtdışında
üniversite eğitimini tamamlayamadığım için birkaç yıl kendimi suçladım ve
başarısız hissettim. Ta ki bir gün farklı bir bakış açısı seçip olayı yeniden
çerçeveleyene kadar ( o zamanlar bu terimi bilmiyordum).
Yatay geçişle geldiğim ve mezun olduğum
üniversitede eşim Özge ile tanıştık. Harika birlikteliğimiz 19. Yılın içinde;
iki tane muhteşem kızımız var.
Avusturya’da devam edip oradan mezun
olmadığım için ne kadar şükretsem azdır. Yoksa Özge ile karşılaşamazdım.
Anlattığım kısa ve gerçek hikaye tamamen
bir yeniden çerçevelemedir ve hayatta karşılaştığımız pek çok olay için
kullanılabilir.
Karşılaştığımız ve sorun/problem olarak
nitelendirdiğimiz olayların arkasında yatan fırsatları görmeye çalışmak,
“başarısız” ibaresinin yerine “geçici sonuç” ibaresini yerleştirmek, her
deneyimden daha güçlü bir şekilde çıktığımızı düşünmek başlangıç adımları
olabilecektir.
Bildiğiniz üzere modunu seç hayatını seç
isimli bir proje üzerinde çalışıyorum. Amacımız kişilerin sıklıkla ziyaret
edecekleri ve onlara bilgi vermenin yanı sıra modlarını yükseltecek bir web
sitesi dizayn etmek. Bu projeyi başlatan, ortağım Ayşe’nin bir tatil sırasında
ayağından rahatsızlanması ve devamında ameliyat olarak belirli bir süre evde
oturması olmuştur.
İşe gidemediği bu süreyi projemizin ana
hatlarını oluşturarak geçirmiştir. Başınıza geldiğini düşündüğünüz bir
“felaket” bazen biraz dinlenmek ve yaratacılığınızı ortaya koymak için harika
bir fırsata dönüşebilir.
Yeniden çerçevelemenin sonuç vermeyeceği
çok az alan veya olay vardır. Aynı olayları farklı şekilde düşünmeye başlayarak
bakış açılarınızı ve hayatınızı değiştirebilirsiniz.
Dünyada hiçbir şeyin doğasında bulunan
sabit ve değişmez bir anlam yoktur. Algılama şekli ve bakış açılarımız ile
anlamı biz veririz ve eğer istersek yeniden çerçeveleme ile bakış açımızı ve
anlamı değiştirebiliriz.
Bir olayı yorumlamanın onlarca farklı
yolu vardır. Daha çok seçenek yaratmak hayatımızda önemli bir fark yaratır.
Karşılaştığınız olaylar için yeniden
çerçeveleme yaparken işinizi kolaylaştırabilecek bir benzetmeyi sizinle
paylaşmak istiyorum.
Farz edelim ki arabanızı satacaksınız.
Arabanızın km’si düşük, darbesi yok, içinde sigara içilmemiş, garantisi devam
ediyor. Diğer yandan aksesuarı az (piyasada daha donanımlı modeller var) ve
benzin tüketimi (yeni nesile göre) biraz fazla.
Bir alıcı ortaya çıktığında ona
öncelikle arabanızın iyi özelliklerinden bahsedersiniz. İşte hayatta
karşılaştığınız olaylarda da bu şekilde davranmanızı ve kendinizle arabınızı
satın almak isteyen bir alıcıyla yapacağınız gibi konuşmanızı istiyorum.
Bir gün geldiğinde, bugün sizi
üzen/kızdıran şeylerin önemli bir kısmını gülümseyerek hatırlayacaksınız, bunu
neden şimdi yapmıyorsunuz?
Size konu ile ilgili kısa bir hikaye ile
veda etmek istiyorum. Haftaya görüşmek üzere kendinize çok iyi bakın (Perşembe
akşamı maç var, bülten yokJ).
İş hayatında çok sık anlatılan meşhur
hikayedir. Büyük bir kurumsal şirketin çalışanlarından birisi çok büyük bir
hata yapar ve şirketi tam 10 milyon TL zarara uğratır.
Eşyalarını toplamaya ve arkadaşlarıyla
vedalaşmaya başlar. Tam bu sırada müdürü kendisini odasına çağırır.
Çalışan başı önde odaya girer, “çok özür
dilerim, arkadaşlarımla vedalaşıyorum, istifam hazır” der.
Müdür ise babacan bir tavırla
gülümseyerek “Nereye gidiyorsun, senin eğitimine tam 10 milyon TL harcadık” diye
cevap verir.:)
Ps.: Bültenler ve koçluk hizmetleri ile
ilgili olarak soru, görüş ve önerilerinizi mert.cuhadaroglu@gmail.com adresine
iletebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder