Merhaba; 28,5. Hafta kısa ara bülteni
ile birlikteyiz. Bu hafta yine bir benzetmeden yola çıkarak düşüncelerimi
paylaştım. Umarım keyifle okursunuz.
Hayatınız bir yemek olsa onu nasıl pişirirdiniz,
hangi malzemeleri kullanırdınız, nereden satın alırdınız, ölçü ne olurdu, nasıl
süsler ve servis ederdiniz?
Ben iyi bir aşçı değilim, iyi olmadığım
konularda genellikle en iyiler nasıl yapıyor ona bakarım. En iyilere sorduğumda
aldığım cevap şu oldu: İyi yemeğin sırrı; taze, mevsimsel, yöresel malzeme
kullanmaktır. Diğer bir deyişle o gün elinizde taze olan kullanılabilecek neler
varsa onlarla yemek hazırlamaktır, elinizdekinin en iyisini sunmaktır. Ertesi
gün bütün malzemeler ve pişireceğiniz yemek değişebilir, olaya günlük yaklaşmak
lazım.
Rahmetli anneannem buzdolabı
kullanmazdı, bir kısmını bahçesinden topladığı malzemelerle her öğün için ayrı
yemek yapar ve kalanı bahçesindeki evcil hayvanlarla paylaşırdı. Bugün kimsenin
bu kadar vakti olmayabilir, önemli olan o değil zaten, taze yemek pişirme
olayını hayatımıza nasıl uygulayacağımız.
Sabah uyandık, günümüzü pişireceğiz.
Evdeki malzemelere baktık, onları kullanacağız. Bu ne demek, var olanla en
iyisini yapacağız.
İlişkiniz olmayabilir, işiniz
olmayabilir, belki paranız da yoktur, ama mutlaka olan bir şeyler vardır.
Sağlığınız yerindedir, aileniz vardır, arkadaşlarınız vardır, umutlarınız,
hayalleriniz, beklentileriniz..her ne varsa onları kullanın işte.
Olmayan malzemelerin ise sadece bugün
olmadıklarını, yarın yeni malzemelerle farklı bir yemek yapabileceğinizi
aklınızdan hiç çıkarmayın lütfen.
Önemli olan eldekilerle en iyisini
yapmak. İlişkiniz yoksa ve bunu çikolata olarak görüyorsanız çikolatalı pasta
yapmayın o gün, çilekli veya muzlu pasta pişirin.
İşiniz yoksa ve bunu şeker olarak
görüyorsanız kendiliğinden şeker tadı veren malzemeler kullanın; hayalleriniz,
umutlarınız doğal tatlandırıcılardır bunu unutmayın.
Paranız taze domates ise ve domates
mevsiminde değilseniz sera domatesi veya salça kullanmayın, eğer paranız varken
(domates mevsiminde) birikim yaptıysanız (taze domates özü) ne ala. Yok ise
üzülmeyin, elinizdekilerle farklı bir şey deneyin.
Yaratıcılığınızı kullanın, bu dünyaya
şikayet etmek için geldiğimizi sanmıyorum, elimizde olanlarla en iyisini
yapacağız ki orta ve uzun vadede malzemeleri değiştirmek ve farklı yemekler
yapmak daha kolay olsun.
Restoran işlettiğinizi ve aşçının siz
olduğunuzu düşünün. Eldeki malzemelerle yemeği pişirecek ve tadına
bakacaksınız. Eğer beğenirseniz müşterilere servis edeceksiniz.
Kendi halinizden memnun değilseniz bir
şeyler değiştirmek için başlamanız gereken yerde orasıdır. Hadi bakalım, eldeki
malzemelere odaklanarak yapabileceğiniz en iyi yemeği pişirin ve sunun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder