Merhaba; 27,5. Hafta bülteni ile
birlikteyiz. Bu yazımda havuz problemi olarak bilinen fenomene farklı bir
açıdan yaklaşmayı denedim. Eğitim hayatımızda bu konu üzerinde özellikle
durulmasının nedenini çözdüm sanırımJ.
Bakalım siz de bana hak verecek misiniz?
Havuz problemlerini bilirsiniz, hacmi
veya hacmi hesaplamaya olanak veren ölçüleri tanımlanmış olan bir havuz vardır
ve bazı problemlerde her ne hikmetse bu havuza hem su dolmakta hem de aynı anda
suyu boşaltılmaktadır. İkisinden birinin daha fazla gerçekleştiği durumda
havuzun ne kadar sürede dolacağını veya boşalacağını hesaplarız bizde.
Peki, konunun hayatımızı etkilemek
anlamında bir önemi olabilir mi, gözden kaçırdığımız bir noktaya işaret ediyor
olma olasılığı nedir? Bence gayet yüksek ve nedenini bulduğumu düşünüyorum
açıkçasıJ.
Bizler enerjisel varlıklarız, enerji
seviyemiz değişiyor, yaydığımız enerji yüksek olduğunda daha çok güzel ve
keyifli olaylar ve insanlarla karşılaşırken düşük enerjili zamanlarımızda
genellikle keyifsiz insanları ve olayları hayatımıza adeta davet ediyoruz.
İnsanları ve olayları davet eden
enerjimiz bir havuzda toplanıyor, hepimizin içinde bir enerji havuzu var. Bu
havuzu dolduran musluklarımız ve suyun boşalmasına neden olan çatlaklarımız
var. Enerjimizi artıran şeyler havuzu dolduran musluklar, enerjimizi düşüren
şeyler ise havuzdaki çatlaklar. Ayrıca buharlaşma nedeniyle de havuzdaki su
miktarı yani enerji azalabiliyor.
Her insanın enerji havuzunu dolduran
muslukları farklı olacaktır. Size keyif ve neşe veren, ögürlük hissi yaşatan
olaylar ve insanlar sizin musluklarınızdır.
Sevdiğiniz işi yapmak, sevdiğiniz
insanla birlikte uyanmak, çocuklarınızla oyun oynamaktan tutun da keyifli bir
kahvaltı, güzel bir kahve, dostlarla sohbet, sahilyolunda bir yürüyüş her şey
olabilir.
Günde en az bir saatimizi bilinçli
olarak bize keyif veren aktivitelere ayırarak başlangıç için güzel bir adım
atabiliriz.
Herkes için geçerli formüller yaratmanın
zorluğunu biliyorum ama yine de deneyelim. 15 dakika spor, egzersiz veya yürüyüş,
siz her neyi yapmayı seviyorsanız. 15 dakika size keyif veren bir şeyleri
okuma; kitap, dergi, gazete, mümkünse resmi az yazısı bol ve size güzel
hayaller kurduran metinler olsun. 15 dakika boyunca sadece ona odaklanarak
müzik dinlemek, şarkı söylemek veya dans etmek. 15 dakika ise bize keyif veren
veya bizi güldüren bir şeyler izlemek. Cem Yılmaz kesinlikle favorim.
Sonra sıra çatlakları olabildiğince
kapatarak enerji sızıntısını önlemekte. Enerjinizi çalan olaylar ve insanlar
kimler? Enerji seviyeniz değişince belli bir süre sonra ortadan kaybolacaklar,
ama başlangıçta biraz bilinçli çaba ile daha hızlı yol alabiliriz.
Dikilmemiş bir düğme, gidilmek
istenmeyen bir davet, süresi geçmiş araç muayenesi, ödenmemiş vergi, en azından
bunların bir listesini çıkarıp sizi zorlamayacak bir tarih planına
bağladığınızda işlerin hepsini yapmasanız bile kendinizi daha iyi
hissedeceksiniz.
Enerji buharlaşması olayı var bir de.
Özellikle sıcak havalarda yani benim tercümemle kızgın olduğunuzda enerjiniz
buharlaşır.
Peki genel olarak niye kızarız?
İnsanların çoğu zaman bizi kızdırmak gibi bir amaçları yoktur, bir şeyler olur,
biz kurban rolü oynamayı seçeriz ve önce insanlara/olaylara, sonra da kendimize
kızarız.
Kızdığımız olayları kendi gelişimimiz
için fırsat olarak görmeye başlayın bakalım, özellikle de sık tekrarlanan
senaryoları. Bakış açınız değiştiğinde illüzyonu fark edeceksiniz ve fark
edilen her illüzyon bir süre sonra mutlaka çözülür.
Havuz enerjisini bilmek bize başka
neleri kazandırır?
Büyük bir havuz hemen dolmaz ve hemen
boşalmaz. Enerji seviyeniz (havuzun su seviyesi) düşükse ve biran önce
enerjinizi yükseltmek istiyorsanız bu çoğu zaman mümkün olmaz, adım adım
ilerlemeli ve sabırlı olmalısınız.
Kendisini bitki gibi depresyonda
hisseden bir insanın bir saat sonra içten gelerek kahkahalar atmaya başlaması
ve kendisini harika hissetmesi çok doğal bir durum değildir.
Belki önce kızgınlık, sonra kabullenmek,
ümitlenmek ve keyiflenmek gelebilir ama biraz zamanla ve sırayla.
Benzer şekilde kendisini çok keyifli
hisseden bir insanın bazı olağanüstü haller dışında bir an içinde kendini kötü
hissetmeye başlaması da normal değildir.
Enerjinin düştüğüne dair sinyaller
gelir, ciddiye almayız, havuz yavaşça boşalır, önlem almayız ve bir bakmışız su
iyice azalmış ve artık yüzmek mümkün değil.
Tabii ki tankerle su getirip havuza
boşaltabilirsiniz ama bu geçici bir çözüm olur.
Kalıcı bir çözüm istiyorsak enerji
çatlaklarımızı gözden geçirmeli ve her gün en az 1 saat havuzumuza temiz su
pompalamalıyız.
Herkesin enerji havuzunun dolu olduğu
güzel bir hafta dilerim. Sevgiler.
P.S.: Bültenlere ve koçluk hizmetlerine
ilişkin soru ve önerilerinizi mert.cuhadaroglu@gmail.com adresine
iletebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder