Merhaba, 24.
Hafta Bülteni ile karşınızdayım. Bu haftanın bülteni iki ayrı bölümden
oluşuyor; birinci bölüm yeni projelerimden bahsedeceğim reklam bölümü, ikinci
bölüm ise gelecekten bugüne mektup yazacağımız teknik kısım. İlginizi çeken
bölümü okuyabilirsiniz. Umarım keyif alırsınız.
Birinci Bölüm –
Yeni Projeler
Eşim Özge nefes
koçluğu eğitiminin 2. Aşamasını tamamladı ve yaşam koçluğunun yanı sıra nefes
koçluğu da yapmaya başladı. Bu deneyimden faydalanmak için web sitesi üzerinden
kendisi ile iletişime geçebilirsiniz. http://ozge.biz.tr/
Kişiye özel tam
günlük seminerlerim ilgi görmeye devam ediyor. Katılanlar gerçekten tek bir
günde hayatlarında önemli değişiklikler olduğunu söylüyorlar, her şey bakış açılarından
ibaret olduğuna göre ve bakış açısı tek bir cümle ile bile değişebildiğine göre
niye olmasın.
Seminere
katılanlardan birisi kendisiyle ilgili o kadar güzel çözümlemeler yapmaya
başladı ki ileride koçluk yapmasını bile önerdim.
Bundan sonra tam
günlük seminerlerime katılanlara Özge’nin nefes koçluğu seansını da hediye
edeceğim, özellikle anda kalma deneyimini yaşamak için güzel bir fırsat
olacaktır.
Mart ayı
kayıtlarım doldu, ama Nisan ayı için iletişime geçebilirsiniz.
İlahi bir
tesadüf eseri tanıştığım eski danışanım, yeni arkadaşım Ayşe ile ortak web
sitesi projemiz var. Bu web sitesinde yer alacak olan içerik modunuzu
yükseltecek, siteye girdiğinizde okuduğunuz paylaşımlar, gördüğünüz resim ve
videolar keyfinizi artıracak. İçeriğin bir bölümünü ben sağlıyor olacağım.
Bugüne kadar
ağırlıklı olarak facebook üzerinden yürüttüğüm kişisel gelişim ve koçluk
faaliyetlerini yeni kurulan web sitesi üzerinden gerçekleştireceğim. Blogdaki
yazılar devam edecek, eski yazıları yeni kurulan web sitesinde paylaşacağız,
bunun dışında tabii ki yeni yazılar ve başka içerikler olacak.
Koçluk
hizmetinden yararlanmak ancak bu işe maddi kaynak ayırmakta zorluk çekenler
için güzel bir haberim var. Grup koçluğu çalışmalarına başlayacağım Nisan
ayında. İlk konumuz ilişkiler olacak. İlişkiler konusu üzerinde çalışmak
isteyen ve birbirini tanımayan 4 kişi ile bir grup oluşturacağım. Ayda 3 kere
düzenli olarak buluşacağız ve bunu 3 ay boyunca yapacağız.
Katılımcılar konuya özel ve kişiye özel çözümlerini
ararken ve eylem planlarını oluştururken grubun diğer üyelerinin hikayelerini
öğrenecekler, farklı bakış açılarını deneyimleyecekler, destek alıp destek
verecekler. Bütün bunlar profesonel bir koçun ve mod destekçisinin gözetiminde ve
yönetiminde gerçekleşecek.
Bu şekilde koçluk almanın bazı avantajları
bulunmaktadır. Bir gruba ait hissetme, artan iletişim ve kendini ifade etme,
farkındalığın artması, güç birliği oluşturma, deneyimlerle ve yeni fikirlerle
zenginleşmiş bir öğrenme süreci ilk aklıma gelenler.
Uygun fiyatlarla sunacağım bu hizmetten yararlanmak
isteyenler benimle iletişime geçebilirler.
Bir diğer projemiz doğa kampı projesi. Günlük hayatın
koşturması içinde doğada zaman geçiremiyor ve bunun neticesinde özümüzle
bağlantı kurmakta güçlük çekiyoruz. Benim Volkan Bayraktar isminde bir kuzenim
var, on parmağında on marifet. Doğada yaşama ve hayatta kalma konusunda gerçek
bir uzman. Onunla gözünüz kapalı her yere gidebilirsiniz. Off road, trekking,
atıcılık, avcılık, aklınıza ne gelirse çok iyi şekilde yapar ve öğretebilir.
Kamp projesi onun zaten, ben sadece projeyi destekliyorum.
Doğa kampında İstanbul’un Beykoz ve Riva Bölgesindeki
ormanlarda doğada güzel vakit geçirmenin yanı sıra kamp kurmayı, ateş yakmayı,
yön bulmayı, doğada beslenmeyi, doğadaki bitkileri birbirinden ayırt etmeyi,
tatlı su kaynaklarını bulmayı öğreneceksiniz. Eğer arzu ederseniz poligon
ortamında ateş etmeyi deneyimleyebilir, avlanabilir veya off road da
yapabilirsiniz. Kampın bir gece konaklamalı olarak 2 gün olmasını planlıyoruz,
arkadaş grubunuzu oluşturup bize başvurabilirsiniz. Talep olması durumunda
kişisel gelişim ve koçluk, ayrıca doğa fotoğrafçılığı konusunda kamp
sakinlerine ders de verilecektir.
Fotoğraf demişken çok iyi bir fotoğrafçı olan
arkadaşım Burçin Titizel kişiye özel fotoğraf seminerleri düzenlemeye başladı.
Detaylı iletişim bilgisini aşağıdaki linkte bulabilirsiniz.
http://gti861photo.com/ileti%C5%9Fim
Sizinle paylaşmak istediğim bir başka haber ise İzmir
Kitap Fuarı’na dair. 21 Nisan Pazar günü 14.00 – 16.00 arasında fuarda
okurlarımla sohbet edeceğim. İzmir ve civarında yaşayan tüm okurlarımı
beklerim.
Bu kadar reklam ve haber yeter, gelelim bültenimizin
kişisel gelişimle ilgili bölümüne.
İkinci Bölüm - Mektup
Yıllar geçiyor.
Sonra aslında eskiden korktuğu, çekindiği, utandığı şeylerin o kadar da önemli
olmadığını fark ediyor insan.
Bugün 18.3.2013,
Çanakkale Zaferinin Yıldönümü olduğu için akılda tutulması kolay bir tarih.
Peki, siz bundan 10 yıl önce 18.3.2003 tarihinde neler yapıyordunuz, nelerden
korkuyor ve çekiniyordunuz, özellikle bilinmeyen geleceğin hangi noktalarına
takılıp kalmıştınız. Belli bir günü hatırlamak tabii ki çok zor ama hafızamımız
biraz zorladığımızda veya bir iki fotoğraf albümü karıştırdığımızda en azından
o aya veya yıla dair anılarımız canlanacaktır.
On yıl önceki
halinizi bugün ile kıyasladığınızda o zamanki korkularınızın bir kısmının
aslında ne kadar boş olduğunu görüp şaşırabilir ve hatta kahkahalarla
gülebilirsiniz. Ben kendi adıma bu egzersizi yaptım ve sizinle aşağıda
paylaşıyorum.
10 Yıl Önce Bu
Aralar
2003 yılının
başlarında şu anda oturmakta olduğumuz eve yeni taşınmıştık. Kendimize ait bir
evimiz olmasının güzel duygularının yanı sıra evi gerçekten çok beğenmiştik,
özellikle de manzarasına ve balkonuna adeta vurulmuştuk. Evde sigara içmeme
kararı almıştık, çünkü çocuk yapmayı düşünüyorduk ve buna alışmalıydık.
Çocuk yapmaktan
çok korkuyordum, beni neyin beklediği konusunda en ufak bir fikrim dahi yoktu.
Çocukları çok seven birisi değildim, tereddütlerim vardı. Özge ise daha
istekliydi bu konuda, herkes ne zaman çalışmalara başlayacağımızı soruyordu.
Kendimi
çocuklarla düşünemiyordum, bu sorumluluğu almaya hazır mıydım gerçekten
bilemiyordum, neredeyse bütün boş zamanlarımda bunu düşünüp bazen gereksiz yere
kendimi bunaltıyordum açıkçası.
Özge ile
evliliğimizin 6. Yılını doldurmuştuk, ailemize yeni katılacak olan bir çocuk
ilişkinin dinamiklerini nasıl etkileyecekti, bilmiyordum, korkuyordum.
İş Bankasında
müfettişlik yaptığım dönemlerdi, 4. Yılımı tamamlamıştım, bir yıl sonra
yeterlik sınavı vardı, ya sınavı veremezsem ve Bankadan ayrılmak zorunda
kalırsam diye düşünüyordum, başka bir iş yapmak aklımın ucundan bile
geçmiyordu.
Kişisel
gelişimle henüz tanışmamıştım, bu konuda tek bir kitap bile okumamıştım, bu
konu ile ilgilenen az sayıdaki insanın neyin peşinde olduklarını da bir türlü
anlayamıyordum.
Çok sayıda
arkadaşım ve renkli bir sosyal hayatım vardı ama ilgilenmekten keyif aldığım
bir hobim yoktu, çok sevdiğim bir hobim olsun, belki ileride onu meslek olarak
da yapabilirim diye düşünüyor, bazen saatlerce düşünmeme rağmen aklıma hiçbir
şey gelmiyordu.
Sürekli aksiyon
romanları okuyor ve kitap yazmak istiyor, ancak bunun nasıl olacağını
düşündükçe bazen içime fenalıklar basıyordu. Evet yazar olabilirdim, ama ne
yazacaktım, nasıl yazacak ve bastıracaktım.
Bugün
Geriye dönüp
baktığımda o zamanki korkularımın çok yersiz olduğunu ve boşu boşuna güzel
geçirebileceğim zamanların bir kısmını anlamsız düşüncelerle çalmış olduğumu
görüyorum.
Evliliğimiz 16.
Yılında, iki tane harika kızımız var, onlarla çok iyi anlaşıyorum ve onları
dünyaya getirmiş olduğumuz için çok mutluyum.
5 yıl önce
kişisel gelişimle tanıştım, önce hobim, sonra da severek yaptığım mesleğim
haline geldi. Ve bir kitap yayınladım, hayalime kavuştum. Sınavı veremezsem beni
atarlar diye düşündüğüm çok sevdiğim bankamdan kendi isteğimle ayrıldımJ.
Bir kısmını
belki hayal bile edemezdim.
Peki bütün
bunları bugün kendi açımdan faydalı bir şekilde nasıl kullanabilirim.
Tek yapmam
gereken bundan 10 yıl sonrasını kendi gözümde detaylı bir şekilde canlandırarak
10 yıl sonraki halimin bugüne bazı mesajlar vermesini sağlamak ve onları
uygulamak aslında. Sizde 10 yıl sonra neler olabileceğini yazın ve kendinize
kısa bir mektup gönderin, gelecekten bugüne.
10 Yıl Sonra
18 Mart 2023
tarihindeyiz, 52 yaşındayım, Özge 50 yaşına gelmiş, 25. Yılımızı kutlamışız,
kızlar büyümüşler, Duru 19, Ada ise 13 yaşında. Bu çocuklar hangi ara bu kadar
büyüdüler, onlarla daha fazla zaman geçirebilir miydim.
İşler almış
başını gitmiş, yeni kitaplar yazmışım, gerek Özge gerekse ben koçlukta çok
başarılı olmuşuz, çok fazla sayıda insanın hayatını yeniden şekillendirmesine
yardımcı olmuşuz. Güzel bir işyeri açmışız, bahçesi olan iki katlı bir evde
hizmet veriyoruz. Belki de Kandilli’de restore edilmiş güzel eski bir ev
olabilir. Aynı zamanda orada yaşayabilirizde.
Çok sayıda kitap
okumuş, eğitime katılmış, koçluklarda tecrübemi artırmışım, bütün bunların
neticesinde artık çok daha fazla anda kalabilen bir insanım. Düzenli meditasyon
yapıyorum.
Danışanların
olumlu geri bildirimlerini bir kitapta toplamışım ve geliri bir hayır kurumuna
bağışlanmak üzere bastırmışım. Okurlarımla ve eski danışanlarımla kalabalık bir
aile gibi olmuşuz, yılın belli günlerinde buluşuyoruz.
Neşe ve keyif
hayatımızın en büyük parçası olmuş, öyleki insanın neşesini yitirmesi ve
keyifsiz olması için aslında büyük bir çaba sarf etmesi gerektiğini tam olarak
anlamışız.
Hala en büyük
motivasyonum deniz yıldızlarını okyanusa geri atmak, bir kişi bile olsa eğer
onun için fark edecekse benim içinde yapmaya değer.
Çok fazla sayıda
insan var çevremizde. Çok sayıda güzel anı biriktirmişiz, buluşmalar, tatiller.
Eski dostlarımızla kopmadığımız gibi yeni dostlar eklemişiz çembere. Bahçemizde
yaptığımız mangal partilerinin müdavimleri oluşmuş.
Para
biriktirmişiz, güzel yatırımlar yapmışız, Bodrumda kendimize ait bir yazlık
almışız. Klasik otomobil hobim var, VW Karmann Ghia ile başlamışım koleksiyona,
siyah renkli bir tane. Klasik otomobil yarışlarına katılıyorum fırsat buldukça.
Sağlığımız
yerinde, huzurlu ve keyifliyiz. Yılın bir haftasında kızları da alıp tekne turu
yapıyoruz, hatta arkadaşlarımız da bize başka teknelerle eşlik ediyorlar,
korsan filosu gibi olmuşuz. Teknelerde hayatını seç bayrakları var, turuncu
renkli bir bayrak.
Bu güzel hayali
daha kolay gerçekleştirmek için ne yapabiliriz ve bunu yaparken nelere dikkat
etmemiz gerekir?
Kolay; 10 yıl
sonraki haliniz bugünkü halinize bir mektup yazıp tavsiyelerine yer versin
bakalım. Uygulayıp uygulamamak tamamen size kalmış.
Gelecekten
mektubum - Bugüne mesajlar
Sevgili Mert,
Ben senin 52
yaşındaki halinim, çok güzel bir 10 yıl seni bekliyor. Yine de bazı konularda
sana iletmek istediğim mesajlar var.
Çocuklar bizim
en değerli varlıklarımızdır, hazır fırsatın varken onlarla daha fazla zaman
geçir. Yaptığını biliyorum ama daha fazlasını da yapabilirsin, çocuklar için
daha fazlası daha iyidir bu yaşlarda. Onlarla oyna, parka git, yaşadıklarını
paylaş, beraber güzel zaman geçirin.
Eşine daha fazla
zaman ayır, onu sevdiğini daha fazla göster, çok güzel yaşlardasınız, bunun
kıymetini bilin. Birbirinizi gereksiz yere kırmayın, birbirinize özen gösterin
ve vakit ayırın.
Yakın bir
gelecekte çok fazla paranız olacak, ama bilmelisin ki para çoğu zaman hiçbir
şeyi tek başına çözmez. Birbirinize duyduğunuz sevgi, saygı ve güven sizin en
önemli gücünüz, bunu daha fazla yaşayın ve geleceğe yansıtın.
Arkadaşlarınızı,
dostlarınızı ihmal etmeyin, güzel günlerde ve kötü günlerde onların yanında
olmaya gayret edin. Her şeyi başardığınızda bile başarınızı ancak etrafınızdaki
insanlarla ölçebilirsiniz. Zengin, başarılı ancak yalnız olan bir insan aslında
hiçbir şey başarmamıştır.
Bugün kendine
dert ettiğin bazı şeylerin zerre kadar bile önemi yok biliyor musun. Ayrıca
hayallerini gerçekleştirmek için herhangi bir şey yapmak zorunda filan da
değilsin.
Tanrı/Evren
senin isteklerini yerine getirmek için insanlar aracılığı ile çalışıyor, sadece
yukarıda proje bölümünde yer vermiş olduğun şeylere bile bakman yeter.
Her şeyin tam
vaktinde senin için en güzel zamanda gerçekleşeceğine güven ve olayların
akışını gereksiz yere zorlama.
Arada bir bu
mektubu oku ve geleceğini şekillendirirken burada sana yazdıklarımı unutma.Ne
olursa olsun seni çok seveceğimden emin olabilirsin, 10 yıl sonra
buluştuğumuzda bu mektubu okuyup birbirimize sarılacağız.
Sevgiler,
10 yıl sonraki
Mert.
P.S: Her türlü sorunuz ve talebiniz için iletişim adresim: mert.cuhadaroglu@gmail.com
Harikasın Mert :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim Burçin
YanıtlaSil