Merhaba; 24,5. hafta kısa ara bülteni
ile beraberiz. Beni çok etkileyen bir hikayeyi paylaşacağım sizinle, daha sonra
bu hikayeye bağlı bir egzersiz önereceğim. Umarım keyifle okur ve arzu
ederseniz uygularsınız.
Hikayeyi Serra Kanatlı isimli
arkadaşımın facebook sayfasında paylaşması sayesinde öğrendim, gerçek bir
hikaye olduğunu düşünüyorum, İngilizce’den Türkçe’ye çevirdim çok fazla yorum
katmadan.
Bir psikolog stres yönetimi konulu
seminer düzenler ve katılımcıların bulunduğu salona yarısı dolu bir su bardağı
ile gelir.
Herkesin aklında “yarısı dolu mu, yoksa
yarısı boş mu” klişesi vardır. Ama psikolog bu soruyu yöneltmez, onun yerine
gülümseyerek” elimde tuttuğum yarısı su dolu bu bardağın ağırlığı sizce ne
kadar olabilir” der.
Gelen cevapları dinler ve “elimde ne
kadar süre tuttuğuma göre değişir” diye herkesi şaşırtan bir yanıt verir.
“ Bardağı elimde sadece bir dakika
boyunca tutarsam ağırlığı düşük olur ve hiç zorlanmam, eğer bardağı elimde 1
saat tutarsam onu çok ağır olarak hisseder ve tanımlarım, diğer yandan bardağı
elimde daha da uzun tutmaya kalkarsam muhtemelen artık kolumu hissetmem, bardak
çok ağırlaşmış olur.”
“Her durumda bardağın ağırlığı aslında
değişmez, ama onun ağırlığını esas belirleyen faktör benim onu ne kadar süre
elimde tutacağım olacaktır” diye devam eder.
Hayatımızdaki stres ve kaygıyı da bu
şekilde düşünebilirsiniz. Size stres veya kaygı veren bir konu hakkında sadece
bir dakika düşünmeniz herhangi bir önemli olumsuzluk yaratmayacaktır. Ama süre
biraz uzadığında kendinizi kötü hissetmeye başlamanız neredeyse kaçınılmazdır.
Hele ki günün tamamında size rahatsızlık veren bir düşünceye saplanıp
kaldığınızda aynı elindeki bardağı hiç bırakmayan bir insan gibi bütün
hislerinizi ve hareket etme yetinizi kaybedebilirsiniz.
Özellikle geceleri yatmadan önce o güne
dair olumsuz tüm düşüncelerinizi bırakın ve yatağa elinizde “bardakla”
girmeyin. Bardağı komodinin üzerine bırakmış olduğunuzdan emin olunJ.
Hikaye beni gerçekten çok etkiledi,
koçlukta hikaye ve metafor kullanımı önemlidir, bazen çok uzun sürede
anlatabileceğiniz bazı şeyleri bu tip güzel hikayeler eşliğinde insanlara
verdiğinizde çok güzel sonuçlara imza atarsınız.
Bu hikayeden çok basit bir egzersiz
yaratıp uygulayabiliriz. Bunu 3 yada 4 haftalık bir süre için yapabilirsek
benzer durumlarda daha farklı düşünüp hareket etmek konusunda önemli bir
avantaj elde ederiz.
Egzersiz iki şekilde yapılabilir.
Birincisi diğer insanların sürekli olarak su bardağı ile ne yaptığınızı merak
edebilecekleri bir ortamdaysanız bu egzersizi zihinsel olarak uygulamanızdır.
Aklınıza sizde kaygı, endişe ve korku oluşturan bir düşünce geldiğinde elinizde
içi dolu büyükçe bir su bardağı tuttuğunuzu hayal edin ve siz o düşünceyi
bırakana kadarda bardağın elinizde kalmaya devam edeceğini hayal edin. Bu
şekilde oluşturacağınız farkındalıkla daha farklı düşünceler seçerek kendinizi
daha iyi hissetmeye başlayabilirsiniz.
Eğer ev ortamındaysanız egzersizi fiziken uygulamanızı öneririm. Elinizin altında gerçekten içi suyla doldurulmuş olan büyük bir su bardağı olsun. Aklınıza sizi rahatsız eden bir düşünce geldiğinde su bardağını gerçekten elinize alın ve yerine daha iyi bir düşünce yerleştirene kadar bardağı elinizden bırakmayın. Bunu örneğin günde yarım saat uygulamanız bile önemli bir farkındalık yaratabilir.
Yeni web sitemiz ile amaçladığım
hususlardan bir tanesi de bu olacak. Yani kendinizi daha iyi hissetmek
istediğinizde, bir düşünceye daha fazla saplanıp kalmak istemediğinizde web
sitemizde sadece kısa bir süre dolaşarak bile modunuzu yani keyfinizi
yükseltebileceksiniz.
Herkesin kendisini keyifli hissedeceği
ve zihninizdeki veya elinizdeki bardakları uzun süre tutmayacağınız keyifli bir
hafta dilerim.
Pazartesi günü yepyeni bir içerikle
buluşmak üzere şimdilik hoşçakalın.
P.S: Bültenle ve koçlukla ilgili
sorularınız için; ayrıca yeni kurulan web sitemizde yer almasını arzu ettiğiniz
uygulamalarla ilgili olarak mert.cuhadaroglu@gmail.com adresinden
benimle iletişime geçebilirsiniz. Soru ve önerilerinizi hızlıca yanıtlayacağıma
emin olabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder