9 Mayıs 2013 Perşembe

Off City Projesi - 31,5. hafta bulteni


Merhaba; 31,5. Hafta bülteni ile birlikteyiz. Bu hafta sizlere “Off City” projemizden bahsettim.

Dil söyler kulak dinler, kalp söyler Evren dinler. Yunus Emre.

Peki kalbimizin sesini nasıl duyacak ve duyuracağız?

Kalbimizle bağlantımızı koparan bir husus şüphesiz yüksek hızdaki teknolojik yaşamımız. Her an her yerde ulaşılabilir olmak ilk başta bir avantaj gibi görünse de bir süre sonra kendimizle hiç baş başa kalamama gibi bir soruna yol açabiliyor.

Teknolojik tüm aletleri 2 günlüğüne de olsa bırakın, kendiniz için bir süre ayırın ve sadece kendinize, içinize odaklanın.

Diğer bir problem ise doğadan kopmuş yaşam tarzımız; fırsat buldukça doğada bulunmak kendi iç sesimizi yeniden keşfetmek için kesinlikle güzel yöntemlerden biri.

Sessiz bir ortamda örneğin bir doğa yürüyüşünde kendisiyle yalnız kalan kişi kalbinin sesini kuşkusuz çok daha rahat duyabilecektir.

Bu bahsettiğim fikirlerden yola çıkarak Kuzenim Volkan ile birlikte “Off City” projesini oluşturduk.



Amacımız, şehrin gürültüsünden, karmaşasından bunalan insanlara 2 günlüğüne bir mola aldırarak onları yeniden şarj etmek.

Burada bir parantez açıp Kuzenim Volkan’dan bahsetmek istiyorum. Hayatınızda görebileceğiniz en alçak gönüllü insanlardan birisi, kendisinden bahsetmeyi sevmez. Onun için biraz ben anlatayım. On parmağında on marifet dediğimiz insanlardan, Survivor’ın çekildiği Ada’ya bir isviçre çakısı ile bırakın, bir yıl hayatta kalır.

Sertifikalı ve ödüllü olarak atıcılık, avcılık ve off road uzmanı. Kamp boyunca bizimle beraber olacak ve bildiklerini paylaşmaya hazır.

Buluşma yerimiz Beykoz. Cumartesi sabahları burada sizi karşılayacak ve arazi araçları ile kamp alanına ulaşımınızı sağlayacağız. Sadece arazi araçları ile ulaşılabilen doğa ile baş başa kalabileceğiniz kamp alanları belirledik sizin için. Bende gittim gördüm ve test ettim.



Malzemelerimizi yerleştirdikten sonra kamp alanını oluşturacağız. İmece usulü keyifli bir çalışma bu. Çadırlar kurulacak, ateş için odun toplanacak, vb.

Ateş yanar yanmaz (kamp ateşi asla sönmez) çay kahve ikramımız olacak. Sonrasında isteyen hamaklara veya yere uzanıp kitabını okuyabilir, isteyen 200 metre mesafedeki bakir koydan denize girebilir, serbest zaman.

Hafif ve doyurucu öğle yemeğinin ardından öğleden sonra 2 saatlik bir doğa yürüyüşümüz var. Eski bir dere yatağından başlayan rota hafif bir eğimle yukarı çıkıyor ve çam ormanlarının içinden geçeceğiz, hiç böyle nefes almamış olduğunuzu fark edeceksiniz.



Akşamüzeri semaverlerde çaylarımız hazır, yürüyüşten sonra isteyen denize girebilir, isteyen sandalla dolaşabilir (havanın durumuna göre izin vereceğiz), isteyen balık tutabilir. Sandalla ağ atmak veya kıyıdan kamış ile avlanmak mümkün.

19.00 gibi akşam yemeği hazırlıkları başlayacak. Tabii ki mangal yapacağız. Bir gece önceden ağ atılmış olacak denize, bahtımıza balık çıkarsa ne ala, yoksa yanımızda getirdiğimiz etlerimiz de harika.

20.00 gibi sofraya oturacağız, hava hafiften kararmaya başlamış olacak, peynir, kavun, közlenmiş patlıcan ile rakılarımızdan ilk yudumları alacağız.

Sonrasında bol muhabbet, yıldızları daha önce nadiren bu kadar yakın ve parlak görmüştünüz.

Uykusu gelen çadırına geçebilir, ama genelde muhabbet geç saatlere kadar sürüyor.

Ertesi sabah uyandığınızda ister denize girin, ister biraz temiz havada dolaşın. Çayımız hazır, kahvaltılıkları diziyoruz masanın üstüne, isteyene yumurta da var.

Bütün mahsuller yerel satıcılardan temin edilmiş tap taze.

Öğleye kadar serbest zaman. İsteyen yakın çevrede yürüyüş yapabilir, isteyen Volkan’dan tamamen doğal koşullarda ateş yakmasını, yön bulmayı, vb. öğrenebilir. Teorik olarak off road araç kullanımı eğitimi alınabilir.

Öğle yemeğinden önce yakınlardaki bir kumsala güzel bir yürüyüşümüz olacak. Denizle biten yürüyüşleri hep severim, bir ödül gibi saklıdır deniz yolun sonunda. Döndükten sonra acıkmış olacağız ve geç bir öğle yemeği yiyeceğiz.

Ayrılmak istemiyorsunuz, tahmin edebiliyorum ama çay saatinden sonra yavaşça toparlanıp dönüşe geçmemiz gerekiyor. Ne zaman isterseniz yine bekleriz.



Bu geziye katılmak için tek yapmanız gereken minimum 8, maximum 12 kişilik gruplar oluşturup bize haber vermek. Biraz mavi yolculuk gibi düşündük, birbirini tanıyan arkadaş gruplarının daha fazla keyif alacağını düşünüyoruz.

Bana mert.cuhadaroglu@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Doğada koçluk ve kişisel gelişim atölye çalışmalarımız

Doğada iki gün geçirip kente döndükten sonra kamikaze gibi düşüşe geçenlerdenseniz buna bir son vermenin zamanı gelmiş olabilir.

Bu noktada kalıcı sonuçlar elde etmek için koçluk desteği almak isteyebilirsiniz.

İsteyen kişilerle bire bir koçluk seansı yaparak değerlerini ortaya çıkarmalarına ve değerlerine uygun daha mutlu bir hayat yaşamaları konusunda yardımcı olacağım.

Eşim Özge, dileyen kişilerle nefes koçluğu çalışması yapacak. Doğal bir ortamda nefesinizi düzenlemeyi öğrenerek tıkanıklarınızı aşmak için harika bir egzersiz. Özge yine isteyen kişilere human design haritalarını çıkararak gerçekleştirmek istedikleri kişinin özelliklerini gösterecek.

Ortağım Ayşe ile birlikte grup koçluğunu böyle bir ortamda yapmak bizim için çok keyifli olacak. Aynı konuya ilgi duyan kişiler olarak oluşturacağınız küçük gruplarla (ilişki, kariyer, sağlıklı yaşam) belirleyeceğiniz konuda grup koçluğu alabileceksiniz. Detaylar için lütfen www.modunusechayatinisec.com adresini ziyaret ediniz.

Kişisel gelişim ve koçluk konusundaki hizmetlerimizden birey veya grup olarak muhteşem bir doğa atmosferinde yararlanmak isterseniz benimle temasa geçmeniz yeterli, mert.cuhadaroglu@gmail.com

En güzel günler sizin olsun, görüşmek üzere, sevgilerimle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder