2 Aralık 2012 Pazar

9. hafta bülteni


Soru 1: Kasım ayı genel olarak nasıl geçti?

Hayatımın en muhteşem aylarından birisi idi. Kitabım piyasaya çıktı, imza günü düzenledim, olumlu geri bildirimler aldım, koçluk müşterilerim arttı. Ailemle daha fazla zaman geçirdim, havalar da çok güzeldi genel olarak, güzel programlar yaptık dışarıda.

Soru 2: Bu aralar hangi kitapları okuyorsun?

Size komik gibi gelecek ama kendi kitabım Hayatını Seç’i okuyorum. Aynı zamanda Yitik Ülke Yayınlarından çıkan benim kitabımla aynı gün yayımlandığı için kitabımın ikizi olan 126 yazarlı Tuhaf Alışkanlıklar kitabını okuyorum. Bir de Paulo Coelho’nun son romanı var başucumda. Aynı anda birden fazla kitap okuduğum oluyor, tanıdıklarım arasında bu şekilde kitap okuyan çok kişi var.

Soru 3: Formunu nasıl koruyorsun, spor yapıyor musun?

Valla kitabın peşinde koşmaktan biraz kilo verdim son zamanlardaJ Kitap turlarımı genelde yürüyerek yapıyorum, bizim evden çıkıp şöyle bir Suadiye Remziye gideyim, dönerken de D&Rlara bakıp Göztepe’den geri geleyim deseniz nerdeyse 8-10 km’lik parkur, arabayla da yapılmaz, yürüyoruz işte, seviyorum zaten yürümeyi.

Soru 4: En sevdiğin yemek?

Yazın ahtapot ızgara; kışın soğan halkası. İkisi arasındaki bağlantıyı bende bulamadım, çok düşündüm ama çıkaramadımJ

Soru 5: Yazılarında sık sık ünlü yaşam koçu veya ünlü yazar ifadesini kullanıyorsun, bu seni rahatsız etmiyor mu?

Ben bunu bir espri olarak kullanıyorum açıkçası. Koçluk yapmaya 6 ay önce başladım. Toplam 10 – 12 kişiye koçluk yaptım. Şu an itibarıyla 5-6 adet danışanım var. Kasım ayında piyasaya çıkmış olan kitabımda anlattım zaten, Eylül ayında koçluk sertifikamı aldım, hangi ara ünlü olmuş olabilirim ki?:)

Yazarlık ile ilgili olarak ise; henüz sadece bir baskı yapmış bir kitap yazmış olmakla ünlü yazar olunamayacağını ben de biliyorum.

Espri boyutunu herkesin görebileceğini düşündüm.

Diğer yandan; bir başkası bunu kullandığında müdahale etmeliydim, en azından öğrendikten sonra, bunu yapmadığım için üzgünüm ve değerli takipçilerimden özür diliyorum.

Soru 6: Kitabını para vererek senin bastırdığın söyleniyor, bu konuda ne diyeceksin?

Doğrudur, bu kitap bastırmanın yöntemlerinden birisidir. Yani ilk baskı için maliyetin belirli bir bölümünü yayınevi ile paylaşırsınız. Ben de öyle yaptım.

Soru 7: Kendini iyi bir yaşam koçu veya yazar olarak görüyor musun?

Evet, görüyorum. Ama burada benim ne düşündüğümün bir önemi yok. Koçluk konusunda daha önemli olan danışanların yani koçluk hizmeti alan kişilerin ne düşündüğü. Eğer onlar fayda sağlıyorlarsa iyiyim demektir. Yazarlık konusu da öyle, okuyanlar beğeniyorsa tamamdır.

Soru 8: Sen mi daha iyi bir koçsun yoksa eşin mi?

Koçlukta uyum esastır. Daha iyi olmak çok göreceli bir kavram. Danışan kiminle uyum sağlayıp sorunlarına çözüm bulabiliyorsa veya yapmak istediği değişiklikleri gerçekleştiriyorsa onun için iyi yaşam koçu odur, bu bazen ben olurum, bazen Özge, bazen de tabii ki bambaşka bir koç olabilir.

Soru 9: Bu bültende bir tavsiye verecek olsan bu ne olurdu?

Hayatınıza liderlik etmeye başlayın, bunu bir başkası , bu kişi koçunuz bile olsa, sizin için yapamaz.

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder