Merhaba; 40. Hafta bülteni ile
birlikteyiz. Bu haftadan itibaren yazılarımı Bodrum’dan yüklüyor olacağım. En
sevdiğim iki şey, Bodrum’da olmak ve yazı yazmak. Kurumsal iş hayatında iken
hep bunu hayal ederdim. İş telefonları ile bölünen kısa tatiller hiç yeterli
olmaz, ben erken emekli olup Bodrum’a yerleşmenin hayalini kurardım. Kızların
okulu nedeniyle İstanbul’u terk etmek için henüz erken ama benim hayalim gerçek
oldu. Sonuçta en azından yazları kesintisiz olarak buradayım ve yazıyorum.
Neleri hayal ettiğinize dikkat edin, sizinki de gerçek olabilirJ.
“Kariyer değişikliği” cümlesini
duyduğunuzda aklınıza ilk neler geliyor, nasıl bir ruh haline giriyorsunuz?
Korku ve endişenin hakimiyetinde soğuk terler mi döküyorsunuz yoksa hafiften
bir heyecan ve neşe duygusu mu kaplıyor içinizi?
1,5 saatlik yoğun trafikte geçen araba
yolculuğunun ardından adeta tükenmiş bir şekilde plazaya geldiğimde yukarı
ofise çıkmadan önce hızlıca bir şeyler atıştırır, kahve ve sigara eşliğinde
güne hazırlanırdım. Güvenlikten geçer ve asansör kuyruğunda beklerken farklı
bir dünyanın hayalini kurar, odama geçip bilgisayarımı açtığımda gelen
maillerin çokluğu karşısında “gerçek dünyaya” dönerdim. Şimdi sabahları
çimlerin üstünde meditasyon yaparak güne başlıyorumJ.
Koçluk ve yazarlık yapmaya başladıktan
sonra uzun bir süre Caddebostan Sahil’deki Cafe Nero’yu ofis olarak kullandım.
Akıllı telefonları ve laptopları ile çalışan, toplantı yapan, çalışma saatleri
esnek olan çok sayıda insanla karşılaştım, onları gözlemledim, sohbetlerine
kulak misafiri oldum. Hikayelerin benzerliği beni şaşırttı.
İstemedikleri, sevmedikleri bir işte
bitmek tükenmek bilmeyen harcamalarını finanse etmek için çalıştıklarını fark
ettikleri anda tüketimlerini azaltmak ve bazı şeylerden en azından bir
süreliğine vazgeçmek kaydıyla daha azla yetinmeyi göze alıp kariyer değişikliği
yapmışlardı.
Aç ve açıkta olan kimse yoktu, bazıları
yeni kariyerlerini tam bir başarı hikayesine çevirip hem eskisinden daha çok
para kazanır ve hayattan daha fazla keyif alırken bazıları ise maddi anlamda
eski günlerini özlemle ansalar bile çok daha mutlu ve sağlıklı olduklarını dile
getiriyorlardı.
Gerekmesi durumunda en azından geçici
bir süre harcama alışkanlıklarınızı değiştirmek sizi korkutuyor mu?
Korkutmasın, ben böyle bir deneyimin
içinden geçiyorum. Dışarıda yemek yemeyi azalttım, restoranların fiyat kalite
dengesi konusunda son derece seçiciyim, zorunlu haller dışında kıyafet
alışverişi yapmıyorum, kredi kartı kullanmamaya çalışıyorum, bütçe yapıyorum,
tatilde yazlığa gidiyorum, yürüyorum ve daha çok toplu taşıma kullanıyorum.
Bütün bunlar mutluluk seviyem üzerinde azaltıcı bir etki yapmadı.
Akşam 18.00 olmasını, Cuma gününün
gelmesini, maaşınızın yatmasını, yıllık izninizin gelmesini beklemektense
farklı bir yöne gidebilirsiniz. Eğer işinizi sevmiyorsanız sevdiğiniz bir iş
bulana kadar daha doğrusu iş olarak görmeyeceğiniz bir faaliyet bulana kadar
denemeye devam etmelisiniz.
Yaşamak için minimum ne kadar para
kazanmak zorundasınız?
Daha farklı bir deneyim için
harcamalarınızı azaltmaya hazır mısınız?
Yapmayı sevdiğiniz, gerçekten keyif
aldığınız, sizi heyecanlandıran şeyler neler?
Para kazanmak zorunda olmasaydınız hangi
işi /mesleği seçerdiniz?
Yapmayı sevdiğiniz şeylere dair en az 20
maddelik bir liste yapmanızı istiyorum sizden. Örnek olması açısından bende
kısa bir liste yaptım.
Seyahat etmeyi seviyorum.
Yaratıcılığımı kullanmayı seviyorum.
Yazı yazmayı seviyorum, insanlar okuyup
beğenince çok daha fazla hoşuma gidiyor tabii ki.
Koçluk yapmayı seviyorum, insanlara soru
sorarak onları düşündürmek çok keyifli.
Ailemle beraber zaman geçirmeyi
seviyorum.
Çocukluk arkadaşlarımla beraber 15 günde
bir düzenli buluşmayı seviyorum.
Kitap okumayı seviyorum.
Yürüyüş yapmayı seviyorum.
Yüzmeyi seviyorum.
Yazın Bodrum’da olmayı seviyorum.
Sinemada film izlemeyi seviyorum.
Sosyal medyada aktif olmayı seviyorum.
Sevdiğim işi yaparak para kazanmayı
seviyorum.
Listenizi bitirdiniz, peki sevdiğiniz
işi yaparak para kazanma fikrine ne dersiniz?
Sizleri girişimci olmaya davet ediyorum.
Sevdiğiniz şeyleri yaparak para kazanmak
gerçekten mümkün. Bir şeyi seviyorsanız tüm gücünüzle onun peşinden gidersiniz
ve başarmanız kaçınılmaz olur.
İnsanlar her zaman işlerini severek
yapan kişilerden hizmet almayı tercih ederler, bunu unutmayın lütfen.
Ne yapmak istediğinize karar verdikten
sonra aşağıdaki sorulara dürüstçe yanıt verin ve cevaplara göre nihai
kararınızı şekillendirin. Örnek olması açısından bende kendi (eski) cevaplarıma
yer verdim.
Müşterileriniz (koçluk) kim olacak?
Daha çok büyük kentlerde yaşayan beyaz
yakalı olarak tabir edilen çalışanlar. Kariyer değişikliği yapmak isteyenler,
ilişkilerinde daha fazla mutluluk arayanlar, hayatlarında genel anlamda bir
değişiklik yapmak isteyip bir rehber eşliğinde bunu gerçekleştirmek isteyenler,
kendilerine duydukları güveni artırmak isteyenler, vb.
Müşteri ilişkisi tipi ne olacak?
Uzun süreli koçluk almak isteyenler, 3
ila 6 ay arası ideal, müşteriler değişecek, eski müşterilerin yerini yeni
müşteriler alacak, butik hizmet verilecek.
Neden müşteri olsunlar?
Yapmak istedikleri değişiklikleri daha
kolay ve hızlı yapmak için, hayatında bazı önemli değişiklikler yapmış bir kişi
ile beraber bu yolu yürümek için, dışarıdan bir bakış açısının iyi geleceğinin
farkında olacakları için.
Pazarlama, reklam, tanıtım kanalları ne
olacak?
Facebook, twitter, linkedin, blog, web
sayfası, viral marketing
Anahtar aktiviteler neler?
Kendini geliştirmek, eğitimlere
katılmak, okumak, yazı yazmak ve paylaşmak, insanlarla iletişimde olmak,
tecrübeyi artırmak, sosyal medya iletişimi…
Kaynaklar?
Zaman, bilgi, deneyim, sermaye,
farklılıktan beslenen bir yaratıcılık
Ortaklar?
Yayınevi, blog takipçileri, koçluk
deneyiminden memnun kalanlar, vb.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder