Geçen hafta güzel bir
film izledim, başrolünde Tom Hanks’in bir avukatı canlandırdığı Casuslar
Köprüsü. Soğuk savaş döneminde Amerikalılar ile Ruslar arasındaki bir casus
takasını konu alan başarılı bir yapım. Avukat rolündeki Hanks’in savunmasını
üstlendiği rus ajanı ile olan diyalogları çok hoşuma gitti. Rus ajanı “endişe
etmiyor musun?” şeklindeki sorulara film boyunca “endişe edersem işe yarar mı,
o zaman edeyim” şeklinde cevap verdi.
Endişe etmenin sonuçlar
üzerinde olumlu bir etkisi olmadığını bilmemize rağmen bunu yapmadan
duramıyoruz. Peki niye böyle? Her şeyden önce endişe de bir his, bir duygu.
Diğer duygularımız gibi düşüncelerimiz neticesinde oluşuyor. Bize endişe veren
düşüncelerin farkına varıp değiştirmeden endişe duygusu yaşamamak da mümkün
değil.
Endişenin bir yararı
olabilir mi? Bence en azından bazı kişiler için kısmen evet. Bazı durumlarda
endişe etmek kişinin harekete geçmesini sağlayabilir. Zaten değiştirmek isteyip
değiştirmediğimiz pek çok davranışta, örneğin endişeli olmak gibi, mevcut
davranışı sürdürmekten kaynaklanan bir avantajımız vardır.
Ne demiştik, endişe
etmek bazı kişilerin harekete geçmesini sağlayan motivasyon unsuru olabilir.
Tersten bakarsak da harekete geçmek endişelerimizi azaltabilir.
Endişeli bir insansanız
size günlük hayatta uygulayabileceğiniz pratik iki egzersiz önereceğim. Bir
tanesi size gün içinde endişe veren benzer düşünceleri bulmak, bunları yazmak
ve sonrasında yırtıp atmak. Endişe veren düşünceler azalana kadar her gün belli
bir dönem boyunca uygulayın lütfen.
Diğer egzersiz ise size
endişe veren konularda her konu için en iyi ihtimal senaryosunu da düşünmek.
Biraz da en iyi ihtimale oynayın bakalım, neler olacak?
Sevgi ile kalın.
Not: Mutlulukla Değişim
Programı kış dönemi kayıtları başlamıştır, bilgi ve kayıt için lütfen mert.cuhadaroglu@gmail.com
adresine mail atınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder