Dün akşam çoğumuzun eğlenmek için tercih ettiği Beyoğlu'nda kitaplarımın peşine düştüm. Tünel'den başlayıp Taksim meydanına doğru uzandım kalabalığa karışıp.
İk durağım aynı zamanda cafe olarak hizmet veren Ada Kitapevi oldu. Belki de kızımla aynı ismi taşıdığı için burayı severim. Yeni çıkanlar ve kişisel gelişim bölümünde kitabımı bulamayınca görevliden yardım istedim. Kitabım mistisizm bölümünde çıktı:-).
Bir sonraki durağım bir arkadaşımın çalıştığı Robinson Crusoe kitap evi oldu. Üst katta bulunan kişisel gelişim kitapları bölümüne çıktım ve çok fazla kitap olduğu için doğrudan görevliden yardım istedim. Bilgisayar ekranından kontrol ederek kitabımın tüm kopyalarının satılmış olduğunu ve yeniden sipariş verdiklerini, cumartesi günü ellerinde olacağını söyledi.
Daha sonra Yapı Kredi Yayınlarının karşısında bulunan ve ismi bana ilginç gelen İnsan Kitap Evi'ne baktım. Kişisel gelişim bölümünde rafın sağ alt köşesinde kitaplarıma rastladım ve görevlinin bakmadığı bir anı kollayarak hemen üst taraflara yerleştirdim:).
Galatasaray Lisesi'ni geçerek yürümeye devam ettim, bir an için canım Çiçek Pasajı'na uğramak istediyse de kendime engel oldum, benim bir misyonum vardı. Biraz sonra Mephisto kitapevine vardım. Kitabımın yeni çıkanlar bölümünde bol miktarda sergilendiğini görmek beni mutlu etti. Hemen tanınmamak için yakamı kaldırıp kitabımı incelemeye başladım. Kitapevi oldukça kalabalıktı, belki benim dışımda birisi daha kitabımı alıp inceler diye bir 5 dakika bekledim, ama böyle bir şey olmadı:). Ben de dükkandan çıkıp yürüyüşüme devam ettim.
Son durağım Beyoğlu d&r oldu, ışığından doğru insan olduğunu düşündüğüm görevliye yaklaşarak kitabımı sordum, kitabın ellerinde mevcut olmadığını, ancak tam o anda yeni siparişleri hazırlamakta olduğunu belirterek kitabımı da sipariş edilecek kitaplar listesine ekledi. Cumartesi gelip alabileceğimi ilave etti.
Mutlu bir şekilde d&r'dan çıkıp bir şeyler içmek üzere çiçek pasajına doğru yollandım, aklımda kitabım, aklımda sen.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder