6. HAFTANIN ARDINDAN KISA BİR ÖZELEŞTİRİ
Eşimin kent dışına yaptığı bir gezi nedeniyle kızlarımla daha çok ilgilenmek adına sosyal medya faaliyetlerine 5 gün ara verdim. Bu 5 günlük süreç benim için çok faydalı oldu açıkçası. Hem büyük kızım Duru
ile uzun ve güzel zaman geçirdik hem de işten ayrılmamın ardından geçen 6
haftalık sürenin kısa bir muhasebesini yaptım.
Vardığım nokta şu: İlk 3 hafta boyunca
dışarıda daha çok zaman geçiren, sevdiği insanlara daha çok zaman ayıran ve
onlarla görüşen adam gitti, yerine bir sosyal medya canavarı geldi. Son
zamanlarda her gün en az 6 saatimi facebook, twitter, blog ve gmail arasında
mekik dokuyarak geçirmeye başladığımı fark ettim.
Anladım ki 15 yıllık yoğun iş hayatının
yerine ben bunu koydum. Mesaiye başlar gibi oturuyorum başına bilgisayarın ve
kalkmak bilmiyorum. Başka bir şeyler yaparken bile aklım sürekli orada. Kaç
kişi gönderimi beğenmiş, kaç kişi yorum yapmış, favorilere eklenen ve retweet
yapılan tweet’lerimin sayısı kaç, takipçilerim artmış mı, en son kimler
eklenmiş, blogun günlük görüntülenme istatistikleri nasıl, vb. Maymuna döndümJ Hep daha fazlasını istiyorum
birde; kitabımı okuyanlar, beğenilerini paylaşanlar hep artsın istiyorum. Sahip
olduklarımı kendime hatırlatmak için şükür egzersizlerini artırdım, günde yarım
saat yazarak bunu yapıyorum, beni ancak kendime getiriyor bu aralarJ
Keyif de alıyorum bir yandan ama çok
sağlıklı bir seçim olduğunu da düşünmüyorum açıkçası. Bir tür bağımlılığa
dönüştü benim açımdan. 5 gün ara vereceğim demiştim, onu bile tam beceremedim. Eskiden
işe harcadığım zamanı sosyal medyaya harcadığımı fark ettim. Erken kalkmak
zorunda değilim ve trafik yok tamam ama, onun dışında harcanan vakit neredeyse
eşit.
Kitabın tanıtım aşamasında bir miktar daha
faal olabilir insan sosyal medyada reklam yapmak açısından, bunu anlarım, ama ben
sanırım bunun ötesine geçtim biraz.
Bir karar aldım, bundan sonra sosyal
medyada daha az zaman geçireceğim. Dışarıda olmaya, insanlarla fiziken
görüşmeye, farklı yerler görmeye ve farklı şeyler yapmaya ağırlık vereceğim. Ayrıca
koçluk yapmaya ve kitap yazmaya daha fazla zaman ayıracağım. Bu kararımı
sizlerle de paylaşmak istedim.
Haftalık bültenler devam edecek, Ada ve
Duru’nun maceraları, diğer keyifli paylaşımlar da öyle, sizleri de takip
edeceğim, ama her şey ölçüsünde olmak kaydıylaJ
Olabildiğince doğal bir şekilde
hislerimi ifade etmeye çalıştım. Sosyal medyayı yoğun kullandığım dönemde bir
kusurum olduysa affola.
En derin saygı ve sevgilerimle.
Not: 18 Kasım Pazar günü Tüyap Kitap
Fuarı’nda 14.00 – 16.00 saatleri arasında Salon 2 - 603 C’de imza günüm var,
eğer fuara zaten gitmeyi düşünüyorsanız ziyaretinizi o güne denk getirmeniz ve
bana uğramanız beni çok mutlu eder.
Sanırım bunda az da olsa benimde katkım var sevgili Mert.. :) İmza günün süper geçsin.
YanıtlaSilTeşekkürler Burçin, blog yazma fikrini sen vermiştin zaten bana
Sil