12 Kasım 2012 Pazartesi

6. hafta bülteni bir özeleştiri


6. HAFTANIN ARDINDAN KISA BİR ÖZELEŞTİRİ

Eşimin kent dışına yaptığı bir gezi nedeniyle kızlarımla daha çok ilgilenmek adına sosyal medya faaliyetlerine 5 gün ara verdim. Bu 5 günlük süreç benim için çok faydalı oldu açıkçası. Hem büyük kızım Duru ile uzun ve güzel zaman geçirdik hem de işten ayrılmamın ardından geçen 6 haftalık sürenin kısa bir muhasebesini yaptım.

Vardığım nokta şu: İlk 3 hafta boyunca dışarıda daha çok zaman geçiren, sevdiği insanlara daha çok zaman ayıran ve onlarla görüşen adam gitti, yerine bir sosyal medya canavarı geldi. Son zamanlarda her gün en az 6 saatimi facebook, twitter, blog ve gmail arasında mekik dokuyarak geçirmeye başladığımı fark ettim.

Anladım ki 15 yıllık yoğun iş hayatının yerine ben bunu koydum. Mesaiye başlar gibi oturuyorum başına bilgisayarın ve kalkmak bilmiyorum. Başka bir şeyler yaparken bile aklım sürekli orada. Kaç kişi gönderimi beğenmiş, kaç kişi yorum yapmış, favorilere eklenen ve retweet yapılan tweet’lerimin sayısı kaç, takipçilerim artmış mı, en son kimler eklenmiş, blogun günlük görüntülenme istatistikleri nasıl, vb. Maymuna döndümJ Hep daha fazlasını istiyorum birde; kitabımı okuyanlar, beğenilerini paylaşanlar hep artsın istiyorum. Sahip olduklarımı kendime hatırlatmak için şükür egzersizlerini artırdım, günde yarım saat yazarak bunu yapıyorum, beni ancak kendime getiriyor bu aralarJ

Keyif de alıyorum bir yandan ama çok sağlıklı bir seçim olduğunu da düşünmüyorum açıkçası. Bir tür bağımlılığa dönüştü benim açımdan. 5 gün ara vereceğim demiştim, onu bile tam beceremedim. Eskiden işe harcadığım zamanı sosyal medyaya harcadığımı fark ettim. Erken kalkmak zorunda değilim ve trafik yok tamam ama, onun dışında harcanan vakit neredeyse eşit.

Kitabın tanıtım aşamasında bir miktar daha faal olabilir insan sosyal medyada reklam yapmak açısından, bunu anlarım, ama ben sanırım bunun ötesine geçtim biraz.

Bir karar aldım, bundan sonra sosyal medyada daha az zaman geçireceğim. Dışarıda olmaya, insanlarla fiziken görüşmeye, farklı yerler görmeye ve farklı şeyler yapmaya ağırlık vereceğim. Ayrıca koçluk yapmaya ve kitap yazmaya daha fazla zaman ayıracağım. Bu kararımı sizlerle de paylaşmak istedim.

Haftalık bültenler devam edecek, Ada ve Duru’nun maceraları, diğer keyifli paylaşımlar da öyle, sizleri de takip edeceğim, ama her şey ölçüsünde olmak kaydıylaJ

Olabildiğince doğal bir şekilde hislerimi ifade etmeye çalıştım. Sosyal medyayı yoğun kullandığım dönemde bir kusurum olduysa affola.

En derin saygı ve sevgilerimle.

Not: 18 Kasım Pazar günü Tüyap Kitap Fuarı’nda 14.00 – 16.00 saatleri arasında Salon 2 - 603 C’de imza günüm var, eğer fuara zaten gitmeyi düşünüyorsanız ziyaretinizi o güne denk getirmeniz ve bana uğramanız beni çok mutlu eder.

2 yorum:

  1. Sanırım bunda az da olsa benimde katkım var sevgili Mert.. :) İmza günün süper geçsin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Burçin, blog yazma fikrini sen vermiştin zaten bana

      Sil