31 Ekim 2012 Çarşamba

4. hafta bülteni


Tatil ertesi 2 günlük gecikme sonrasında 4. hafta bülteni ile karşınızdayım. Normalde bülteni pazartesi akşamları yayınlıyorum, bültenin daha çok akşamları okunduğu dikkate alındığında çarşambaları Muhteşem Yüzyıl dizisine rakip olmak çılgınlıkJ. Bülteni yine soru cevap şeklinde yaptım, bu formatın beğenildiği şeklinde bir hissiyatım var.

 

Soru 1) Yeni hayatında bir ayı tamamladın, kendini nasıl hissediyorsun?

Harika, muhteşem. Tüm hücrelerimle yaşadığımı hissediyorum, hayatımıza biraz macera ve heyecan katınca kendiliğinden gerçekleşiyor sanırım.

Soru 2) Ünlü bir yazar olmak hayatında neleri değiştirdi?

Sosyal medyaya daha fazla zaman ayırmaya başladım, eşim bana “facebook faresi” ismini taktı. Twitter’ın mantığını hala tam çözemedim. Facebook’taki “beğen”in karşılığı “favorilere ekle” veya “retweet” miş, ben yanıtla yazıp smiley koyuyordumJ. Yanlış bir şeyler yapıyorsam değerli takipçilerimden (sadece 45 adet) özür dilerim.

Soru 3) Yazılarında niye sürekli “smiley işareti (J)” kullanıyorsun?

Diğer insanları kırmaktan, özellikle de esprilerimin yanlış anlaşılmasından korkuyorum. Bu nedenle espri yaptığım iyice anlaşılsın diye kullanıyorum. İşteyken resmi yazışmalarda bile kullanırdım bazen alışkanlıktan, örnek “Yarın 14.00’te yapılacak toplantıya katılımınız rica olunurJ”. Kim bu toplantıya zamanında gelir ki?

Soru 4) Kitabının kaç tane satacağını tahmin ediyorsun? Destekçilerin kimler?

Kitabımın bir yılda 100.000 adet satacağını düşünüyorum, ailem, siz değerli arkadaşlarım, yayıncım, kendime ve kitabıma olan inancım dışında bir desteğim yok, bence bunlar yeterli.

Soru 5) Kitabını internetten sipariş verdik, ne zaman gelir? Kitapçılarda ne zaman göreceğiz?

3 Kasım Cumartesi ile 10 Kasım Cumartesi arasında siparişiniz evinize ulaşır, bende de kitap yok, bende internetten sipariş verdim (Yayıncım Kadir Aydemir’e selamJ), kargo gelince sizlerle de paylaşırım. 3 Kasımdan itibaren tüm kitapçılarda da olacak (ilk baskı internet satışları ile tükenmediyseJ). Adınıza ayırtıp işi garantiye alabilirsiniz.

Soru 6) Seni çok seviyoruz, ama gerçekten senin imza günün için kalkıp Beylükdüzü’ne Tüyap Kitap Fuarı’na gelmemizi bekliyor musun, gelmezsek bozulur musun?

Kesinlikle bozulmam. Bankada müfettiş iken Beylükdüzü Şubesi’nin teftişi ile görevlendirilmiş ve her gün trafiği çekmemek için eşyalı daire kiralamıştım Beylükdüzü’nde 2 aylığınaJ. Tek bir isteğim var sizden, eğer normalde ben olmasam bile Tüyap Kitap Fuarı’na gitmeyi düşünüyorsanız ziyaretinizi 18 Kasım Pazar gününe denk getirip öğleden sonra bana uğramanızJ

Soru 7) Evinizdeki televizyonun 15 yıllık olduğu ve görüntünün zaman zaman vazo formu aldığı doğru mu?

Evet, evlendiğimizde aldığımız bazı eşyaları hala kullanıyoruz. 100 Hz 72 ekran tüplü Sony saat gibi çalışıyor. Paraları daha çok gezmeye, yemeye, içmeye harcadık.

Soru 8) Başka tuhaf alışkanlıkların var mı?

Evet var, cebimdeki madeni paraların toplamının 5 TL ve katları olmasına dikkat ederim. Olmadığı zaman rahatsız olurum. Bu tip tuhaf alışkanlıklarınız varsa veya bunları okumak hoşunuza gidiyorsa Yitik Ülke Yayınlarından çıkan Tuhaf Alışkanlıklar kitabını okumanızı tavsiye ederim.

Soru 9) Piyasada pek çok kişisel gelişim kitabı var, senin kitabının farkı ne, arkadaşlığımızın ötesinde niye senin kitabını okuyalım?

Benim kitabımın farkı kişisel gelişim ve koçluğun bir sentezini sunması, ayrıca olaylara sistematik bir şekilde yaklaşması, giriş, gelişme ve sonuç. Sade bir dille, örneklerle desteklenerek yazıldı, ben yazarken faydasını gördüm kitabın, sizin de okurken en azından keyif alacağınızı düşünüyorum.

Soru 10) Eski hayatından en çok neyi veya kimleri özlüyorsun?

En çok eski iş arkadaşlarımı özlüyorum, 3 haftada 3 kere eski iş yerime ziyarete gittimJ

Soru 11) Maya takvimini de dikkate aldığımızda, hemen işi gücü veya mevcut ilişkilerimizi bırakıp hayallerimizin peşinden gidelim mi? Bize tek bir tavsiye verecek olsan bu ne olurdu?

Kalbinizin sesini dinleyin, her türlü sorunun cevabı sizin içinizde, hayallerinizi gerçekleştirmek için işten veya partnerinizden ayrılmanız gerekip gerekmediğini veya zamanlamasını ben bilemem.

Konu ne olursa olsun bence ilk olarak, içten ve samimi olun kendinize karşı. Durum her ne ise bunu içtenlikle kabul edin ve bir durum tespiti yaparak kendinize gülümseyin. Kendinizi diğer insanlarla kıyaslamaktan vazgeçin. Yapmanızı tavsiye edebileceğim tek karşılaştırma şu olabilir: Ben şu an nerdeyim ve ben bir yıl sonra nerede olmak istiyorum. Bunları yapmak yolun yarısı kesinlikle.

 

Herkesin geçmiş Cumhuriyet Bayramını tekrar kutlar, haftaya görüşmek dileğiyle saygı ve sevgilerimi sunarım.

 

Ülkemizde görmek istediğimiz değişimin parçası olalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder