Tatil ertesi 2 günlük gecikme sonrasında
4. hafta bülteni ile karşınızdayım. Normalde bülteni pazartesi akşamları
yayınlıyorum, bültenin daha çok akşamları okunduğu dikkate alındığında çarşambaları
Muhteşem Yüzyıl dizisine rakip olmak çılgınlıkJ. Bülteni yine soru cevap
şeklinde yaptım, bu formatın beğenildiği şeklinde bir hissiyatım var.
Soru 1) Yeni hayatında bir ayı tamamladın,
kendini nasıl hissediyorsun?
Harika, muhteşem. Tüm hücrelerimle
yaşadığımı hissediyorum, hayatımıza biraz macera ve heyecan katınca
kendiliğinden gerçekleşiyor sanırım.
Soru 2) Ünlü bir yazar olmak hayatında
neleri değiştirdi?
Sosyal medyaya daha fazla zaman ayırmaya
başladım, eşim bana “facebook faresi” ismini taktı. Twitter’ın mantığını hala tam
çözemedim. Facebook’taki “beğen”in karşılığı “favorilere ekle” veya “retweet”
miş, ben yanıtla yazıp smiley koyuyordumJ.
Yanlış bir şeyler yapıyorsam değerli takipçilerimden (sadece 45 adet) özür
dilerim.
Soru 3) Yazılarında niye sürekli “smiley
işareti (J)” kullanıyorsun?
Diğer insanları kırmaktan, özellikle de
esprilerimin yanlış anlaşılmasından korkuyorum. Bu nedenle espri yaptığım iyice
anlaşılsın diye kullanıyorum. İşteyken resmi yazışmalarda bile kullanırdım
bazen alışkanlıktan, örnek “Yarın 14.00’te yapılacak toplantıya katılımınız
rica olunurJ”. Kim bu
toplantıya zamanında gelir ki?
Soru 4) Kitabının kaç tane satacağını
tahmin ediyorsun? Destekçilerin kimler?
Kitabımın bir yılda 100.000 adet
satacağını düşünüyorum, ailem, siz değerli arkadaşlarım, yayıncım, kendime ve
kitabıma olan inancım dışında bir desteğim yok, bence bunlar yeterli.
Soru 5) Kitabını internetten sipariş
verdik, ne zaman gelir? Kitapçılarda ne zaman göreceğiz?
3 Kasım Cumartesi ile 10 Kasım Cumartesi
arasında siparişiniz evinize ulaşır, bende de kitap yok, bende internetten
sipariş verdim (Yayıncım Kadir Aydemir’e selamJ), kargo gelince sizlerle de paylaşırım.
3 Kasımdan itibaren tüm kitapçılarda da olacak (ilk baskı internet satışları
ile tükenmediyseJ). Adınıza
ayırtıp işi garantiye alabilirsiniz.
Soru 6) Seni çok seviyoruz, ama
gerçekten senin imza günün için kalkıp Beylükdüzü’ne Tüyap Kitap Fuarı’na gelmemizi
bekliyor musun, gelmezsek bozulur musun?
Kesinlikle bozulmam. Bankada müfettiş
iken Beylükdüzü Şubesi’nin teftişi ile görevlendirilmiş ve her gün trafiği
çekmemek için eşyalı daire kiralamıştım Beylükdüzü’nde 2 aylığınaJ. Tek bir isteğim var sizden,
eğer normalde ben olmasam bile Tüyap Kitap Fuarı’na gitmeyi düşünüyorsanız
ziyaretinizi 18 Kasım Pazar gününe denk getirip öğleden sonra bana uğramanızJ
Soru 7) Evinizdeki televizyonun 15
yıllık olduğu ve görüntünün zaman zaman vazo formu aldığı doğru mu?
Evet, evlendiğimizde aldığımız bazı
eşyaları hala kullanıyoruz. 100 Hz 72 ekran tüplü Sony saat gibi çalışıyor.
Paraları daha çok gezmeye, yemeye, içmeye harcadık.
Soru 8) Başka tuhaf alışkanlıkların var
mı?
Evet var, cebimdeki madeni paraların
toplamının 5 TL ve katları olmasına dikkat ederim. Olmadığı zaman rahatsız
olurum. Bu tip tuhaf alışkanlıklarınız varsa veya bunları okumak hoşunuza
gidiyorsa Yitik Ülke Yayınlarından çıkan Tuhaf Alışkanlıklar kitabını okumanızı
tavsiye ederim.
Soru 9) Piyasada pek çok kişisel gelişim
kitabı var, senin kitabının farkı ne, arkadaşlığımızın ötesinde niye senin
kitabını okuyalım?
Benim kitabımın farkı kişisel gelişim ve
koçluğun bir sentezini sunması, ayrıca olaylara sistematik bir şekilde
yaklaşması, giriş, gelişme ve sonuç. Sade bir dille, örneklerle desteklenerek
yazıldı, ben yazarken faydasını gördüm kitabın, sizin de okurken en azından
keyif alacağınızı düşünüyorum.
Soru 10) Eski hayatından en çok neyi
veya kimleri özlüyorsun?
En çok eski iş arkadaşlarımı özlüyorum,
3 haftada 3 kere eski iş yerime ziyarete gittimJ
Soru 11) Maya takvimini de dikkate
aldığımızda, hemen işi gücü veya mevcut ilişkilerimizi bırakıp hayallerimizin
peşinden gidelim mi? Bize tek bir tavsiye verecek olsan bu ne olurdu?
Kalbinizin sesini dinleyin, her türlü
sorunun cevabı sizin içinizde, hayallerinizi gerçekleştirmek için işten veya
partnerinizden ayrılmanız gerekip gerekmediğini veya zamanlamasını ben bilemem.
Konu ne olursa olsun bence ilk olarak,
içten ve samimi olun kendinize karşı. Durum her ne ise bunu içtenlikle kabul
edin ve bir durum tespiti yaparak kendinize gülümseyin. Kendinizi diğer
insanlarla kıyaslamaktan vazgeçin. Yapmanızı tavsiye edebileceğim tek
karşılaştırma şu olabilir: Ben şu an nerdeyim ve ben bir yıl sonra nerede olmak
istiyorum. Bunları yapmak yolun yarısı kesinlikle.
Herkesin geçmiş Cumhuriyet Bayramını tekrar
kutlar, haftaya görüşmek dileğiyle saygı ve sevgilerimi sunarım.
Ülkemizde görmek istediğimiz değişimin
parçası olalım.